Sezai KAYA – Gümrük Müşaviri – Eski Gümrük ve Ticaret Müfettişi

1-GİRİŞ

Yazımızda gümrükte tahakkuk eden vergilerin vergi dairesinden olan KDV iadesi alacağına mahsuben ödenmesine ilişkin usul ve esaslara değinilecektir.

2-İLGİLİ MEVZUAT

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 11. Maddesi

“Mal ve hizmet ihracatı:

Madde 11 – 1. Aşağıdaki teslim ve hizmetler vergiden müstesnadır:

a) İhracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler, yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetler, serbest bölgelerdeki müşteriler için yapılan fason hizmetler ve karşılıklı olmak şartıyla uluslararası roaming anlaşmaları çerçevesinde yurt dışındaki müşteriler için Türkiye’de verilen roaming hizmetleri,

b) Türkiye’de ikamet etmeyen yolcuların satınalarak Türkiye dışına götürdükleri malların teslimi anında Katma Değer Vergisi tahsil edilir. Ancak gümrükten malın çıkışı anında fatura veya belgenin ibrazında tahsil edilen Katma Değer Vergisi iade olunur.

….

c) İhraç edilmek şartıyla imalatçılar tarafından kendilerine teslim edilen mallara ait katma değer vergisi, ihracatçılar tarafından ödenmez. Mükelleflerce tahsil edilmeyen ancak ilgili dönem beyannamesinde beyan edilecek olan bu vergi, vergi dairesince tarh ve tahakkuk ettirilerek tecil olunur.

Söz konusu malların, ihracatçıya teslim tarihini takip eden ay başından itibaren 3 ay içinde ihraç edilmesi halinde, tecil edilen vergi terkin olunur.

İhracatın yukarıdaki şartlara uygun olarak gerçekleştirilmemesi halinde, tecil olunan vergi tahakkuk ettirildiği tarihten itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammıyla birlikte tahsil olunur. Ancak, ihraç edilmek şartıyla teslim edilen malların Vergi Usul Kanununda belirtilen mücbir sebepler nedeniyle ihraç edilmemesi halinde, tecil edilen vergi tecil edildiği tarihten itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48 inci maddesine göre ilgili dönemler için geçerli tecil faizi ile birlikte tahsil edilir.

…”

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 32. Maddesi

“İstisna edilmiş işlemlerde indirim :

Madde 32 – Bu Kanununun 11, 13, 14 ve 15 inci maddeleri ile 17 nci maddenin (4) numaralı fıkrasının (s) bendi uyarınca vergiden istisna edilmiş bulunan işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen Katma Değer Vergisi, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanacak Katma Değer Vergisinden indirilir”

KDV Uygulama Genel Tebliği

“Mahsup Yoluyla İade

2.1. Genel Açıklama

KDV iade alacağı mükellefin kendisinin veya ortaklık payı ile orantılı olmak üzere adi, kollektif ve adi komandit şirketlerde ortakların (komandit şirketlerde sadece komandite ortakların),

– Vergi dairelerince takip edilen amme alacaklarına,

– İthalat sırasında uygulanan vergilere,

– Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) prim borçlarına,

mahsuben iade edilebilir.”

“2.1.1. Mahsup Edilebilecek Borçlar

b) İthalde Alınan Vergilere Mahsup

KDV iade alacağının ithalde alınan vergilere mahsubu için, ilgili gümrük idaresinden mükellefin vergi dairesine hitaben yazılan ve ithalde alınan vergiler ile varsa gecikme faizi, zam ve ceza tutarları ile ödemenin yapılacağı gümrük muhasebe birimi ve hesap numarasını belirten bir yazı alınır. Mahsup tutarını gösteren muhasebe işlem fişi talep tarihinden itibaren 10 gün içinde ilgili gümrük muhasebe birimine gönderilir.

Herhangi bir nedenle mahsup yapılamaması halinde, gümrük muhasebe birimince düzenlenecek muhasebe işlem fişi ile mahsup edilemeyen tutar ilgili vergi dairesine iade edilir.”

“6. Vergi İnceleme Raporu ile İade

Öte yandan, iade hakkı tanınan işlemlerden kaynaklanan KDV iade alacağının 4760 sayılı ÖTV Kanunundan doğan borçlara mahsuben iadesi, mükellefin talebine bakılmaksızın münhasıran vergi inceleme raporu sonucuna göre yapılır. Mahsup işlemi, vergi inceleme raporunun vergi dairesi kayıtlarına intikal ettiği tarih itibariyle yerine getirilir.”

3- DEĞERLENDİRME VE SONUÇ

KDV sistematiğinde tam ve kısmi istisna şeklinde ikili bir ayrım söz konusudur. Kanununun 11, 13, 14 ve 15 inci maddeleri ile 17 nci maddenin (4) numaralı fıkrasının (s) bendi uyarınca vergiden istisna edilmiş bulunan işlemler tam istisna kapsamında olup bu çerçevede yapılan teslimler nedeniyle yüklenilen vergilerin indirim konusu yapılması, indirim yoluyla telafi edilemeyen verginin ise iadesinin talep edilmesi mümkündür.

KDV Uygulama Genel Tebliğine göre;

  • Mal ihracı
  • Türkiye’de ikamet etmeyenlere özel fatura ile yapılan satışlar
  • Hizmet ihracı
  • Serbest bölgelere verilen fason hizmet ihracı
  • İhraç kayıtlı satışlar
  • DİİB’e ihraç kayıtlı yapılan teslimler
  • Liman ve hava meydanlarında yapılan hizmetler
  • Yatırım teşvik belgesi kapsamında makine ve teçhizat teslimleri ile yazılım ve gayri maddi hak satış ve kiralamaları
  • Transit ve Türkiye ile yabancı ülkeler arasında yapılan taşımacılık işleri
  • İhraç malı taşıyan araçlara motorin teslimleri

Gibi örnekleri çoğaltılabilecek işlemlerde tam istisna uygulanmakta ve bu teslimler dolayısıyla yüklenilen KDV nakden veya mahsuben iade alınabilmektedir.

KDV Uygulama Genel Tebliğine göre mahsuben iade talep edilebilecek vergi borçlarından bir tanesi de ithalde alınan vergilerdir. Bunun için, ilgili gümrük idaresinden mükellefin vergi dairesine hitaben yazılan ve ithalde alınan vergiler ile varsa gecikme faizi, zam ve ceza tutarları ile ödemenin yapılacağı gümrük muhasebe birimi ve hesap numarasını belirten bir yazı gönderilmektedir. Mahsup tutarını gösteren muhasebe işlem fişi talep tarihinden itibaren 10 gün içinde ilgili gümrük muhasebe birimine gönderilmektedir.

Yukarıda bahsi geçen istisna türlerinden bir kısmında mahsuben iadeler YMM veya vergi inceleme raporu olmaksızın yerine getirilirken bir kısmında bu tür raporlar aranmamaktadır.

Örneğin mükelleflerin mal ihracından kaynaklanan mahsuben iadeleri, gerekli belgelerin ibraz edilmiş olması halinde miktarına bakılmaksızın vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilmektedir.

Son olarak; iade hakkı tanınan işlemlerden kaynaklanan KDV iade alacağının 4760 sayılı ÖTV Kanunundan doğan borçlara mahsuben iadesinin, mükellefin talebine bakılmaksızın münhasıran vergi inceleme raporu sonucuna göre yapıldığını belirtmek yerinde olacaktır.