Sezai KAYA, Gümrük Müşaviri, Gümrük ve Ticaret Eski Müfettişi
17.09.2019

Bu yazımızın konusunu 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 234/3. maddesi kapsamında yapılan kendini ihbar (pişmanlık beyanı) uygulamasında görülen sorunlar oluşturmaktadır.

%10 Oranındaki Ceza Caydırıcı

Öncelikle Kanun’un 234/3. maddesinde belirletilen cezanın yüksek olduğunu ve bu yüzden caydırıcı olduğunu belirtmek yerinde olacaktır.

Kıymet, tarife, menşe, miktar, vergi oranlarının hatalı beyan edilmesinin sonucunda eksik vergi ödendiği durumlarda idari bir tespit yapılmadan önce mükellef tarafından durumun bildirilmesi halinde idari tespit halinde uygulanacak olan 3 kat cezanın %10’i uygulanmaktadır. Bir başka ifadeyle kendini ihbar (pişmanlık beyanı) eden mükelleften cezanın %90'ı tahsil edilmemektedir.

Bu orandaki bir cezanın mükellefin kendini ihbardan (pişmanlık beyanı) alıkoyabileceği ifade edilebilecektir. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nda pişmanlık beyanına herhangi bir cezanın olmadığı, sadece faiz tahsil edildiği dikkate alındığında 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nda kendini ihbar (pişmanlık beyanı) müessesesine öngörülen cezanın düşürülmesi hatta sıfırlanması gerektiği değerlendirilmektedir.

Kanun’da Yer Alan Diğer Cezalar da Beyan Edilebilmeli

4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun kendini ihbar (pişmanlık beyanı) müessesesi sadece 234 ve 235. madde kapsamında yer alan cezalara öngörülmüş bulunmaktadır. Ancak Kanun’un 236, 237, 238 ve 241. maddelerinde yer alan diğer cezalar için de kendini ihbar (pişmanlık beyanı) müessesesi ihdas edilmelidir. (Yeni yürürlüğe konulacak Kanun’a böyle bir hüküm eklenebilir.)

Kanun’un 234/3. maddesinde kıymet, tarife, menşe, miktar, vergi oranlarının hatalı beyan edildiği durumlara kendini ihbar (pişmanlık beyanı) etme imkânı getirilmiş bulunmaktadır. Ancak, antrepo rejimi, geçici ithalat rejimi, dahilde işleme rejimi ihlalleri, özet beyan eksiği-fazlası ve ithalatta alınması gereken izin veya şartın alınmadan eşyanın ithal edildiği durumlara da kendini ihbar (pişmanlık beyanı) imkânının getirilmesinin yararlı olacağı söylenebilecektir.

Özellikle, 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 238. maddesinde yer alan dahilde işleme ve geçici ithalat cezalarının bu kapsama alınmasının büyük yarar sağlayacağı ifade edilebilecektir.

İthal Anında Mevcudiyeti Bilinmeyen Ödemeler – Tamamlayıcı Beyan mı? Kendini İhbar mı?

Gümrük Yönetmeliği’nin 53. maddesinde istisnai kıymetle beyan (tamamlayıcı beyan) müessesesi düzenlenmektedir. Burada yer alan hükümlerle ithal anında gümrük kıymetine ilişkin eksik bir bilginin herhangi bir müeyyide ile karşılaşılmaksızın sonradan tamamlanması ve vergi hesaplamasının yeni gelen kıymet bilgisi üzerinden revize edilmesi sağlanmaktadır.

Yönetmeliğin bahsi geçen hükmünde ikili bir ayrım söz konusudur.

  • İthal anında mevcudiyeti bilinen ancak bedelin ne olacağının bilinmediği kıymet unsurları, (Yönetmeliğin 53/1. maddesi)
  • İthal anında mevcudiyetinin bilinmesi mümkün olmayan kıymet unsurları (Yönetmeliğin 53/5. maddesi)  

İlk ayrımdan yararlanılmak istenmesi halinde bu durum ithal anında belirtilmeli ve sözleşme ibraz edilmelidir.

İkinci ayrımdan yararlanılmak istenilmesi halinde ise, bu durumun ithal anında belirtilmesi ve sözleşme ibrazı gibi şartlar bulunmamaktadır. Zira, ithal anında böyle bir kıymet unsurunun daha sonradan geleceğine dair bir bilgi bulunmamakta ya da öngörü yapılamamaktadır.

Durum yukarıda anlatıldığı gibi olmakla beraber tamamlayıcı beyan uygulamasında bazı sorunların varlığı kaçınılmazdır. İthal anında mevcudiyetinin bilinmesi mümkün olmayan kıymet unsurları için Gümrük Yönetmeliği’nin 53/5. maddesi çerçevesinde verilen tamamlayıcı beyan ile 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 234/3. maddesi çerçevesinde yapılan kendiliğinden ihbar (pişmanlık beyanı) müessesesi arasındaki sınır net olarak çizilmemiştir. Bunun sonucunda da, tamamlayıcı beyanın kendini ihbar (pişmanlık beyanı) kabul edilerek ceza uygulandığı ve idare ile ithalatçılar arasında ihtilaf yaşandığı durumlar söz konusu olabilmektedir.

Zamana, yere ve ithal edilen eşyaya göre değişkenlik arz eden durumların varlığı “gümrük beyannamesinin tescili anında bilinmesi mümkün olmayan” ifadesinin tam olarak sınırlarının çizilmesine engel teşkil etmektedir. O halde yapılacak olan en doğru davranış; Kanun ve Yönetmeliğin bahsi geçen hükümleri çerçevesinde işlem yapacak olan idarenin karar verme noktasında bulunan kişi tarafından sözü edilen değişkenler çerçevesinde konuyu değerlendirmek olacaktır. Açıktır ki, bu noktada ithalatçının geçmiş karnesi, değişkenlerin yanında değerlendirme potasına dâhil edilerek kararın yönüne tesir etmelidir.

Öte yandan, kendini ihbar (pişmanlık beyanı) müessesesine ceza uygulanmaması yönünde yapılacak Kanun değişikliği ile bu sorun da ortadan kalkacaktır.

Kim Önce Tespit Etti?

Gümrükler Genel Müdürlüğü'nün 22.09.2014 tarihli 2888552 sayılı yazısında, mükellef tarafından kendini ihbar (pişmanlık beyanı) dilekçesi verildiğinde, Bölge Müdürlüğü veya bağlantılarında araştırma yapılması diğer bağlantı idarelerde ve/veya diğer Bölge Müdürlükleri ve bağlantılarında aynı konudaki aykırılığa ilişkin, son 6 ay içerisinde, başvuru yapan firma için bir tespit yapıldığının anlaşılması halinde mükellefin kendini ihbar (pişmanlık beyanı) müessesesinden yararlandırılmaması belirtilmektedir.

GTİP değişikliği olduğunda geçmiş beyannamelerde beyan edilen yanlış GTİP’lerin kendini ihbar (pişmanlık beyanı) müessesesinden yararlandırılmaması bu duruma örnek verilebilecektir.  

Yukarıdaki örnekte görüldüğü gibi, bir beyannamede tespit edilen fiil, başka beyannamelerde kendini ihbar (pişmanlık beyanı) müessesesinden yararlanılamaması sonucunu doğurmaktadır.

Her bir beyannamenin ayrı ayrı hukuksal işlem olduğu, gümrük uygulamasında bir beyannamedeki durumun bir başka beyannameye etki etmediği, hatta kalemler için de bu durumun geçerli olduğu dikkate alındığında mezkûr tasarruflu yazının Kanun’da yer alan kendini ihbar (pişmanlık beyanı) hakkını daralttığı sonucuna ulaşılmaktadır.

İki Ayrı Gümrük İdaresi İki Ayrı Yorum

Aynı konuda çok sayıda beyannamenin bulunduğu durumlarda birden çok idareye dilekçe verildiğinde, bir idarenin 234/3. madde kapsamında kendini ihbarı (pişmanlık beyanı) kabul ettiği ancak daha sonradan işlem yapan diğer idarelerin Gümrükler Genel Müdürlüğü'nün 22.09.2014 tarihli 2888552 sayılı yazısını gerekçe göstererek kendini ihbardan (pişmanlık beyanı) yararlandırmadığı durumlar söz konusu olabilmektedir.

Daraltıcı ve Kanun’da verilmiş hakkı ortadan kaldıran bu yorum nedeniyle, dağıtım şeklinde dilekçe verilerek, aynı konunun aynı anda birden çok idareye ihbar edildiği belirtilmeli, bir idarenin diğer idarelere de aynı konuda dilekçe verildiğinden haberi olmalıdır. Bu sayede tespiti idarenin yapmadığı, mükellefin yaptığı net bir biçimde anlaşılmalıdır.

Müfettiş Yazısı ve Kendini İhbar

Sonradan Kontrol Yönetmeliği’ne göre müfettiş denetimine alınan firmalara denetim yapılacağı önceden bildirilmektedir. Kimi firmalar, müfettiş yazısının ardından dışarıdan özel amaçlı denetim hizmeti alarak kendini ihbar (pişmanlık beyanı) müessesesinden yararlanma yolunu tercih edebilmektedir. Ancak idareler müfettiş yazısının ardından yapılan beyanı kabul etmeyebilmektedir.

Burada, müfettişin henüz denetime başlamadığı veya müfettişin henüz bir tespit yapmadığı dikkate alındığında idarenin söz konusu beyanları kabul etmemesi eleştirilebilecek bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır.

Tescil ve Onay Birleşmesi Sonrası Son Durum

Tescil ve onay servislerinin birleşmesi sonrası Gümrük Yönetmeliği’nin 121. maddesinin uygulanmasına yönelik olarak Gümrükler Genel Müdürlüğü 09.06.2020 tarihli 54706290 sayılı yazısıyla cezasız düzeltme imkanını ortadan kaldırmıştır. 

Tescil ve onay birleştiğine göre;

1) Muayene hattı sarı olarak belirlenen beyannameler için;

– Muayene memuruna götürülmeden önce veya,
– Muayene memuruna götürülmesine karşılık herhangi bir tespit yapılmadan önce


Düzeltme talebinde bulunulması halinde herhangi bir yaptırım uygulanmaması, muayene memurunca tespit yapıldığı takdirde, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun genel esaslarına göre (duruma göre 234 veya 235. maddeleri) cezai işlem uygulanması gerektiği düşüncesindeyiz.

2) Tescil sonrası muayene hattı kırmızı olarak belirlenen beyannameler için;

– Muayene memurunca eşyaya ilişkin bilgilerin yanlış olduğunun tespit edilmesinden önce düzeltme talebinde bulunulması halinde 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 234/3. maddesinin uygulanması gerektiği
– Buna göre beyanname muayene memuruna götürülmeden önce veya muayene memurunca herhangi bir tespit yapılmadan önce düzeltme talebinde bulunulması sonucu değiştirmeyeceği inancındayız.


Gelinen noktada, Yönetmeliğin 121/2-a maddesinin tescil onay birleşmesi sonrası işlevsiz kaldığı, bu nedenle kırmızı hatta düşen beyannameler için herhangi bir cezai işleme maruz kalmadan düzeltme talebinde bulunma hakkının ortadan kalktığı anlaşılmaktadır. Yönetmeliğin bahse konu maddesine kırmızı hatta işlem göre beyannamelere cezasız düzeltme hakkının getirilmesi gerektiği değerlendirilmektedir.