Sezai KAYA, Gümrük Müşaviri, Gümrük ve Ticaret Eski Müfettişi
02.05.2019 

Gümrük Yönetmeliği’nin 53. maddesinde istisnai kıymetle beyan (tamamlayıcı beyan) müessesesi düzenlenmektedir. Burada yer alan hükümlerle ithal anında gümrük kıymetine ilişkin eksik bir bilginin herhangi bir müeyyide ile karşılaşılmaksızın sonradan tamamlanması ve vergi hesaplamasının yeni gelen kıymet bilgisi üzerinden revize edilmesi sağlanmaktadır.

Yönetmeliğin bahsi geçen hükmünde ikili bir ayrım söz konusudur.

  1. İthal anında mevcudiyeti bilinen ancak bedelin ne olacağının bilinmediği kıymet unsurları, (Yönetmeliğin 53/1. maddesi)
  2. İthal anında mevcudiyetinin bilinmesi mümkün olmayan kıymet unsurları (Yönetmeliğin 53/5. maddesi)   

İlk ayrımdan yararlanılmak istenmesi halinde bu durum ithal anında belirtilmeli ve sözleşme ibraz edilmelidir.

İkinci ayrımdan yararlanılmak istenilmesi halinde ise, bu durumun ithal anında belirtilmesi ve sözleşme ibrazı gibi şartlar bulunmamaktadır. Zira, ithal anında böyle bir kıymet unsurunun daha sonradan geleceğine dair bir bilgi bulunmamakta ya da öngörü yapılamamaktadır.

Durum yukarıda anlatıldığı gibi olmakla beraber tamamlayıcı beyan uygulamasında bazı sorunların varlığı kaçınılmazdır. İthal anında mevcudiyetinin bilinmesi mümkün olmayan kıymet unsurları için Gümrük Yönetmeliği’nin 53/5. maddesi çerçevesinde verilen tamamlayıcı beyan ile 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 234/3. maddesi çerçevesinde yapılan kendiliğinden ihbar (pişmanlıkla beyan) müessesesi arasındaki sınır net olarak çizilmemiştir. Bunun sonucunda da, tamamlayıcı beyanın pişmanlıkla beyan kabul edilerek ceza uygulandığı ve idare ile ithalatçılar arasında ihtilaf yaşandığı durumlar söz konusu olabilmektedir. 

Bu noktada yer alan muğlaklığı netleştirmek maksadıyla Gümrük Yönetmeliği’nin 53. maddesine bakmak yararlı olacaktır. Yönetmeliğin bahsi geçen maddesi aşağıdaki şekildedir.

“(1) Kanunun 24 üncü maddesine göre kıymet tespitinin yapıldığı hallerde beyan sahibinin talebi üzerine;

…b) Gümrük kıymetine ilave edilmesi gereken, ancak ihracatçı ve ithalatçı arasındaki sözleşme gereği söz konusu kıymet unsurları gümrük yükümlülüğünün başladığı tarihten sonra belli olacak eşyanın,

c) Satış sözleşmesinde, fiyatın sonradan gözden geçirilmesini öngören hükümler içeren eşyanın,

… Gümrük kıymetinin tespitinde, beyan sahibinin talebi üzerine, gümrük idaresince basitleştirilmiş usuller uygulanır.

…(2) Birinci fıkra uygulamasında, 22 ila 24 üncü maddelerdeki genel ve özel koşullar aranmaz. Ancak bu genel ve özel koşulların aranmaması bu kişiye basitleştirilmiş usulle sağlanan diğer hakların kullanım hakkını vermez. Birinci fıkranın (b), (c) ve (ç) bentlerinde belirtilen durumlarda yükümlülerin, anılan kıymet unsurlarının mevcudiyetini gösteren sözleşmelerin örneği ve onaylı çevirisini gümrük idarelerine sunmaları gerekir.

…(5) İthal eşyasının gümrük kıymetine veya katma değer vergisi matrahına girmesi gereken, ancak gümrük beyannamesinin tescili anında beyan sahibi tarafından mevcudiyetinin bilinmesi mümkün olmayan kıymet veya matrah unsurları için, en geç söz konusu kıymet veya matrah unsurunun öğrenildiği ayı takip eden ayın yirmi altıncı günü akşamına kadar beyanda bulunulur ve vergileri de aynı süre içinde ödenir”.

Görüldüğü gibi Yönetmeliğin 53/1. maddesi uygulamasında beyannamenin tescili anında ithalatçı herhangi bir ödeme yapacağını bilmekte ancak ödemenin tutarını bilmemektedir. Bu yüzden ithalat anında sözleşme istenilmekte ve daha sonradan tamamlayıcı beyan verilmektedir. 

Yönetmeliğin 53/5. maddesi uygulamasında ise, beyannamenin tescili anında ithalatçının sonradan herhangi bir ödeme yapacağına dair bir bilgisi bulunmamaktadır. 

Peki; ithal anında mevcudiyetinin bilinmesi mümkün olmayan kıymet unsurları neler olabilir? Kişisel tecrübelerimiz çerçevesinde bu duruma;

– İthalattan sonra firma deposuna boşaltma esnasında eşyanın cins veya miktar olarak farklı/fazla gönderildiğinin anlaşıldığı ve göndericinin ilave faturasının geldiği,

– Beklenmedik maliyet değişiklikleri, sistemsel hatalar vs dolayısıyla göndericinin mal bedelini yanlış hesap ettiği ve ilave fatura gönderdiği,
 

 
– Tam beyanlı yaygın basitleştirilmiş usule göre işlemleri yürütülen eşyanın beyannamesinin tescilinden sonra hava şartlarında meydana gelen beklenmedik değişiklikler nedeniyle geminin demuraja kaldığı ve taşıma şirketinin teslim şekli gereği göndericiye, göndericinin de alıcıya fatura kestiği,

Haller örnek olarak gösterilebilecektir. 

Zamana, yere ve ithal edilen eşyaya göre değişkenlik arz eden durumların varlığı, örneklerin çoğaltılabilmesi anlamını taşımaktadır. Bu değişkenler “gümrük beyannamesinin tescili anında bilinmesi mümkün olmayan” ifadesinin tam olarak sınırlarının çizilmesine engel teşkil etmektedir. O halde yapılacak olan en doğru davranış; Kanun ve Yönetmeliğin bahsi geçen hükümleri çerçevesinde işlem yapacak olan idarenin karar verme noktasında bulunan kişi tarafından sözü edilen değişkenler çerçevesinde konuyu değerlendirmek olacaktır. Açıktır ki, bu noktada ithalatçının geçmiş karnesi, değişkenlerin yanında değerlendirme potasına dâhil edilerek kararın yönüne tesir etmelidir.

Buna göre; sonradan ödeme yapılacağı belli olan fakat ne kadar olacağı belli olmayan işlemlerde Yönetmeliğin 53/1. maddesi, ödeme yapılacağına ilişkin herhangi bir bilginin bulunmadığı durumlarda ise Yönetmeliğin 53/5. maddesi çalıştırılmalıdır.

Not: Gümrük Dünyası Dergisinin 77. sayısında (2013 yılı) neşredilen “Tamamlayıcı Beyan –  Pişmanlıkla Beyan Karmaşası ve Ceza Uygulaması” başlıklı makalemizden uyarlanmıştır.