Sezai KAYA, Gümrük Müşaviri, Gümrük ve Ticaret Eski Müfettişi

Şirketler envanterinde bulunan teçhizatın veya ürettikleri mamullerin belirli standartlara haiz olup olmadığını anlamak için yurtdışından test hizmeti satın alabilmektedirler. Üretilen çelik halatın yeterli dayanıklılığa sahip olup olmadığının, güneş panelinin beklenen ısıyı üretip üretemeyeceğinin, motorun farklı hava koşullarında çalışıp çalışmayacağının anlaşılması maksadıyla test amaçlı olarak yurtdışına gönderilmesi bahse konu durumlara örnek olarak verilebilir.

Bu gibi durumlarda, mezkûr teçhizat veya mamulün test amaçlı olarak yurtdışına gönderilmesi ve tekrar geri getirilmesi söz konusu olmaktadır.

Açıktır ki, yurtdışında yaptırılan test hizmeti karşılığında bir bedel ödenecektir. Ancak burada yaşanması muhtemel tartışma konusu test bedellerinin gümrüğe beyan edilip edilmeyeceği, KDV ve kurumlar vergisi tevkifatı yapılıp yapılmayacağı hususudur.

Bu konuyu maddeler halinde aşağıdaki şekilde işleyebiliriz.

Gümrüğe Beyan

Test amaçlı yurtdışına eşya gönderilmesinin hariçte işleme olduğu ve 2100 rejim kodundan ihracat beyannamesi verilmesi gerektiği iddia edilebilir. Ancak, test işlemi ile tamirat işlemi değildir ve yapılan test işlemi sonucunda eşyanın değerinde bir artış olmamaktadır. Bu nedenle test bedelleri üzerinden gümrükte vergi (gümrük, KDV vs) tahsilatı yapılmaması gerektiği kanaatindeyiz. Nitekim, Danıştay da 1996/270 esas no.lu 1997/1630 karar no.lu 16.04.1997 tarihli kararında eşyanın değerinde artış olmadığı için test amaçlı çıkışlarda test bedeli üzerinden gümrükte vergi doğmadığına hükmetmiştir. Bu nedenle ihracat beyannamesi 2300 rejim kodundan açılmalı ve eşya geri geldiğinde gümrükte herhangi bir vergi tahsil edilmemelidir.

Keza, test işleminin bir hizmet ifası olduğu ve hizmet işlemlerinin gümrüğün konusuna girmediği, bu nedenle gümrük idaresince tahsil edilmesi gereken bir verginin söz konusu olamayacağı da ifade edilebilecektir.

2 No.lu KDV Beyanı

Test bedeli üzerinden KDV tevkifatı yapılmalı ve 2 no.lu KDV beyannamesi ile vergi dairesine beyan edilmelidir. Zira, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 6. maddesinde hizmetin Türkiye’de ifa edilmesi veya hizmetten Türkiye’de faydalanılması halinde KDV hesaplanması gerektiği hükmedilmektedir. Teste gönderilen eşya Türkiye’ye geri geldiği ve bu nedenle test sonuçlarından Türkiye’de faydalanıldığı için KDV tevkifatı yapılması gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır.

Gelir/Kurumlar Vergisi Tevkifatı 

Test hizmeti karşılığında ödenen bedel yurtdışındaki firmanın ticari bir faaliyeti sonucu elde edilen bir kazançtır. Bir serbest meslek kazancı veya bir hakkın Türkiye’de kiralanması söz konusu değildir. Ticari kazancın Türkiye’de vergilendirilmesi için geliri elde eden kişinin dar mükellefiyette aranan şartları (Türkiye’de daimî temsilci veya işyeri) taşımasının gerekli olduğu, bu şartlar oluşmadığından kurumlar vergisi yönüyle yapılması gereken bir tevkifattan bahsedilemeyeceği ifade edilebilecektir.

Ancak, test hizmetleri karşılığında alınan bedellerin serbest meslek kazancı olduğu ve bu nedenle kurumlar vergisi yönüyle tevkifat yapılması gerektiği yönüyle görüşler bulunmaktadır. Bu noktada, test hizmetlerinin genel olarak teknolojisi yüksek makine ve teçhizat ile yapıldığı için daha çok ayni sermayeye dayandığı, serbest meslek kazançlarında olduğu gibi kişisel sermaye ve birikime dayanmadığı düşüncesinde olduğumuzu belirtmek isteriz. (Osman ARIOĞLU, 2014)