Sezai KAYA, Gümrük Müşaviri

18.01.2023

İthalatta tahsil edilen KKDF ile ilgili uygulamaların vergilendirmenin temel ilkeleri ile çelişen yönlerini ele almakta yarar görüyorum. Ama önce vergilendirmede belirlilik ve yasallık ilkelerini açıklamak yerinde olacaktır.

Vergilendirmede belirlilik ilkesi, bir işlemi icra eden kişinin işlemi yapmadan önce ödenmesi gereken vergi miktarı konusunda bilgi sahibi olması, yani ödeyeceği vergiyi önceden tahmin etmesi olarak tanımlanmaktadır.

Bu bağlamda vergi kanunlarında yer alan metinlerin ve uygulamaların herkes tarafından aynı şekilde anlaşılması ve keyfi yorumların önlenmesi hedeflenmektedir.

Verginin yasallığı (kanuniliği) ilkesi ise vergilerin kanuni dayanaklarının olması gerektiği anlamına gelir. Vergilendirme kişilerin mülkiyet haklarına bir tür müdahale olduğu için Anayasa’nın 73. maddesinde vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin kanunla konulup, kaldırılabileceği veya değiştirilebileceği hüküm altına alınmıştır. Bu ilke, kanuni düzenlemelerin ulaşılabilir, öngörülebilir veya belirli olmasını, bu sayede vergi yükümlülerinin hukuki güvenliğinin sağlanmasını amaçlamaktadır.

KKDF ilgili bakanlar kurulu kararı 1988 yılında ihdas edilmiş. Bugün itibariyle ticari hayatın çeşitliliklerine, yürürlüğe konulan gümrük uygulamalarına yeterince nüfuz edememektedir. Söz konusu kararda bir çok konuda düzenleme olmaması nedeniyle yukarıda bahsedilen ilkelerle çelişen KKDF ile ilgili idari uygulamaları aşağıdaki şekilde sıralayabilirim.

  • İlgili kararda buna ilişkin bir düzenleme olmamasına karşın KKDF’ye tabi olan veya olmayan ödeme şekli ayrımında serbest dolaşıma giriş beyannamesinin tescil tarihinin dikkate alınması
  • İthal edilen mal bedellerinin 3. kişilere transfer edilmesi halinde bunun kabul edilmemesi ve KKDF tahsil edilmesi
  • İthal edilen mal bedellerinin TR ile başlayan IBAN numaralarına transfer edilmesi halinde bunun kabul edilmemesi ve KKDF tahsil edilmesi
  • İthalat bedellerinin grup içi şirketlere ödenmesinin belirli şartlar haricinde kabul edilmemesi
  • İstisnai kıymetle beyanlarda istisnai kıymete konu bedelin tamamlayıcı beyandan önce transfer edilmesinin beklenmesi
  • Antrepo ve geçici depolama yerlerinde veya yolda satışlarda malı satan kişinin yurtdışına, ithalatçının da malı satan kişiye para transferini yapmasının beklenmesi
  • Serbest bölgede kurulu grup şirketinden alınan mallarda hem serbest bölgedeki grup firmasının yurtdışına hem de Türkiye’deki ithalatçının serbest bölgeye para transferini yapmak zorunda olması
  • KKDF matrahının ne olduğunun ilgili bakanlar kurulu kararında belirtilmemiş olması nedeniyle oluşan boşluğun idari uygulamalarla doldurulması
  • Gümrük kıymetine giren her unsurun KKDF matrahına da gireceğinin zannedilmesi
  • Gümrük beyannamesinin yurtdışı hanesinde beyan edilen unsurlara ilişkin para transferlerinin beklenmesi
  • Credit note belgesi bir tür mahsuplaşma belgesi olmasına karşın bunun kabul edilmemesi
  •  Zaman zaman iskontoların kabul edilmemesi ve buna ilişkin transferin beklenmesi
  • Debit note, fiyat farkı gibi ithalattan sonra gelen kıymet unsurları için KKDF istenmesi
  • Geri gelen ithalat bedellerinin 2 iş günü içinde tekrar transfer edilmesinin beklenmesi
  • KKDF’ye 3 kat ceza uygulanması
  • Geçici ithalat rejiminin KKDF mevzuatında tam olarak karşılığının bulunmaması
  • Dahilde işleme ve geçici ithalat rejiminde ithal edilen malların daha sonradan kati ithalata çevrilmesi esnasında KKDF tahsil edilip edilmeyeceğinin ilgili bakanlar kurulu kararında düzenlenmemiş olması
  • Yurtdışında bulunan hesaplardan ithalat bedelinin ödenmesi halinde ID numarası üretilemediği için KKDF tahsil edilmesi