Sezai KAYA, Gümrük Müşaviri, Gümrük ve Ticaret Eski Müfettişi
09.02.2021

Peşin ödeme yaptık, sonra vergi çıktı, siparişi iptal ettik ama paramızı geri alamadık. Paramız yandı

Siparişimizin üretilmeye başlaması için peşinat ödedik ama sonra tedarikçimiz malı da paramızı da yollamadı, paramız yandı.

CE zorunluluğu gelince siparişten vazgeçtik, ama paramızı geri alamadık

Şeklinde durumlar karşımıza çıkabiliyor. 

Ticaret erbabı, parasının yandığı yetmezmiş gibi bu paralar yurtdışına yapılmış fazladan para transferi olarak yorumlanıp gümrüğe beyan edilmediği gerekçesiyle ek tahakkuk ve ceza işlemleri karşılaşabilmektedir. Parası yanan ticaret erbabının bir de gümrük cezalarıyla karşılaşmaması için yapması gerektiğini düşündüğümüz işlem bu yazımızın konusunu oluşturmaktadır.

1-Şüpheli Alacaklar:

Bu gibi durumlarda yapılması gereken işlemin şüpheli alacak karşılığının ayrılması olduğunu düşünmekteyiz.

213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 323’üncü maddesine göre;

Ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla;

1. Dava veya icra safhasında bulunan alacaklar;

2. Yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük alacaklar;

Şüpheli alacak sayılır.

Bahse konu şüpheli alacaklar için değerleme gününün tasarruf değerine göre pasifte karşılık ayrılması mümkündür.

Bu karşılığın hangi alacaklara ait olduğu karşılık hesabında gösterilmesi zorunlu olup, teminatlı alacaklarda teminattan geri kalan miktara karşılık ayrılması mümkündür.

Şüpheli alacakların sonradan tahsil edilmesi halinde, tahsil edildikleri dönemde kar-zarar hesabına intikal ettirilmesi gerekmektedir.

Kanun’un söz konusu maddesinde yer alan hükümlerden, daha önceden gelir hesaplarına intikal eden bir alacağın karşılık ayrılması suretiyle giderleştirilmesine izin verildiği anlaşılmaktadır.  Böylece, vergi matrahı yönüyle nötr bir durum ortaya çıkmaktadır.

2-Yurtdışı Şüpheli Alacaklar:

Türkiye ekonomisinin diğer ülkelerle ticareti arttıkça, ülkemizde yerleşik firmaların yurtdışındaki firmalardan tahsil edemediği alacaklarının olması muhtemeldir. Bu bağlamda, yurtdışı alacaklar için de şüpheli alacak karşılığı ayrılması ve giderleştirilmesi mümkündür.

Konuya ilişkin olarak; Gelir İdaresi Başkanlığı’nın, 16.02.2009 Tarih Ve B.07.1.GİB..0.02.29/2978-323-243 Sayılı özelgesi aşağıdaki ifadeleri içermektedir.

“Yurt dışından olan alacakların şüpheli hale geldiğinin ispatlanabilmesi için, ticari iş yaptığınız firmanın mukim olduğu ülkenin mahkemelerinde dava açmanız veya icra takibinde bulunmanız gerekmektedir. Bu itibarla bedeli tahsil edilemeyen döviz cinsinden yurt dışı alacaklarınız için Vergi Usul Kanunu’nun 323. maddesinde belirtilen şartların yerine getirilmesi halinde bu alacaklarınız için karşılık ayırmanız mümkün olacaktır.”

3- Yanan Paralar ve Gümrük Yönü

Olayın vergi mevzuatı yönü yukarıda anlatıldığı gibi…

Gümrük mevzuatı yönüyle de, özellikle ithal edilmesi planlanan eşya için peşin ödeme yapıldığı ve daha sonra satıcının edimini ifa etmediği/malın gelmediği veya eksik geldiği durumlarda, satıcılara gümrüğe beyan edilenden daha fazla para transferi yapıldığı şeklinde tenkitle karşılaşılması söz konusu olabilecektir. Şöyle ki;

4458 Sayılı Gümrük Kanunu'nun 24’üncü maddesi aşağıdaki gibidir:

“1. İthal eşyasının gümrük kıymeti, eşyanın satış bedelidir. Satış bedeli, Türkiye'ye ihraç amacıyla yapılan satışta 27 ve 28 inci maddelere göre gerekli düzeltmelerin de yapıldığı, fiilen ödenen veya ödenecek fiyattır.

…3. a) Fiilen ödenen veya ödenecek fiyat, ithal eşyası için alıcının, satıcıya veya satıcı yararına  yaptığı veya yapması gereken ödemelerin toplamıdır. Bu fiyat, ithal eşyasının satış koşulu olarak, alıcının satıcıya veya satıcının bir yükümlülüğünü karşılamak üzere üçüncü bir kişiye yaptığı veya yapacağı tüm ödemeleri kapsar. Ödemeler, para transferi şeklinde olabileceği gibi, akreditif veya ciro edilebilir bir kıymetli evrak kullanılarak ya da doğrudan veya dolaylı yapılabilir.”

Gümrük idaresince yapılan denetimlerde, gümrük beyanlarıyla yurtdışına yapılan para transferleri karşılaştırılmakta ve bu karşılaştırma sonucunda fazla görünen para transferlerinin nedeni sorgulanmaktadır. Ne var ki, bahse konu fazla transferlerin satıcının edimini ifa etmediği/malın gelmediği veya eksik geldiği durumlardan kaynaklandığına dair ispat noktasında sorunlar yaşanabilmektedir.

Bu gibi durumlarda, şartlar sağlanarak şüpheli alacak karşılığı ayrıldığının ispat edilmesi halinde gümrük mevzuatı yönüyle de herhangi bir işlem (ek vergi ve ceza) yapılmaması gerektiği düşüncesindeyiz. Bununla birlikte 4458 Sayılı Gümrük Kanunu'nda konuya ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmamakta olup 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 323. maddesine paralel bir düzenlemeyle eksik yön tamamlanabilecektir.

4-Sonuç

Özellikle, ithal edilecek olan eşya için peşin ödeme yapıldıktan sonra;

– sipariş evsafına aykırı mal gelmesi,

– miktarın eksik çıkması,

– malın hiç gelmemesi

– siparişten vazgeçilmesi ve satıcının parayı geri göndermemesi,

Gibi nedenlerle ödenen paranın geri alınamadığı durumlar söz konusu olabilmektedir.

Bu gibi durumlarda, satıcı firmaya gümrüğe beyan edilenden daha yüksek miktarda para transferi yapıldığı şeklinde tenkitle karşılaşılması ve 4458 Sayılı Gümrük Kanunu'nun 24/3-a, 181 ve 234. maddeleri çerçevesinde işlem yapılması (ek vergi ve ceza) söz konusu olabilmektedir.

Söz konusu durumun, ticari hayatın bir gerçeği olduğu kabul edildiğinde, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın, 16.02.2009 tarih ve B.07.1.GİB..0.02.29/2978-323-243 sayılı Özelgesinde belirtilen şartlar sağlandığı ve şüpheli alacak karşılığı ayrıldığı takdirde, gümrük denetimlerinde de konu hakkında açıklama yetkinliğine kavuşulacağı kanaat edilmektedir.